Manşet 1 Manşet 2 Manşet3 Manşet4 Manşet 5

Genel Başkanımızdan


Satılmış ÇALIŞKAN
   Genel Başkan


2022 Yılına Girerken Emeklilerin Durumu ve Talepleri

Emekli aylığı artışı yapılırken kendisinin değil yaşlı bir emekli ailesinin geçim şartları sağlık şartları dikkate alınarak bu yaşlı insanların geçine bileceği adil bir düzeyde artış belirlenmelidir. Güncel yaşamın çok altında kalan emekli aylıklarına seyyanen bir artış yapılması gerekmektedir.

Emekliler hakkında karar verilirken emekliler o kurulda yok, toplumda kurullarda kendisi temsil edilmeyen tek kesim emeklileredir. Emeklilere de sendikalaşma hakkı verilmeli ve kendisine kurullarda mağduriyetini anlatma imkânı sağlanmalıdır.

Toplumun en mağdur kesimi İşçi ve Bağ-Kur emeklisine de gösterge ve katsayı sistemi uygulanarak milli gelirden refah payı verilmesi.

Farklı dönemlerde, yasalardan gelen farklı aylık bağlama oranları nedeniyle emekliler arasındaki adaletsizlikler hat safa ya varmıştır, bu adaletsizliğin giderilmesi için hizmet ve ödenen prime dayalı tüm emeklileri kapsayan bir İNTİBAK düzenlemesi yapılması gerekmektedir.

Sağlık hizmeti daha çok yaşlılıkta alınan bir hizmettir emekliler ilaç alma gibi ve basit rahatsızlıklarda hizmeti aile hekimlerinden alabilmekteler fakat branş hastalıklarında Devlet ve üniversite hastanelerinde randevu almaları uzun sürmekte ve alındığında teşhis için görüntüleme laboratuvar hizmetlerinde en az bir ay on beş gün gibi randevu verilmekte teşhis konulmadığı için tedavi başlamamakta hasta kişi sancılı ağrılı (kalp, prostat, şeker, tansiyon ) var mecburen özele gitmekte ve tedavisi kısa zamanda başlamakta ama zaten katkı payları bizi zorlarken özelin muayene farkı 200-250 TL görüntüleme, film, test, tahlil farkları derken emekli maaşı yetmiyor. Emekli 25, 30 yıl sağlık primi ödediği halde halen paralı sağlı hizmeti alıyor. Beni sigortalar iken böyle denmemişti .(kendi vatandaşına sağlık hizmetini paralı veren nadir ülkelerdeniz)

Neden böyle oldu;

İşçi ve Bağ-Kur emeklilerinin maaşlarının bu kadar düşük olması % 90’ ının maaşlarının asgari ücretin ve açlık sınırının altıda kalması ve her dönemde artarak düşüşün devam etmesinin başlıca sebebi 2000 yılından itibaren emeklilerin gösterge ve katsayı siteminden çıkarılması, Tüfe artışının da 6 ay sonunda verilmesi ve emeklilere 20 yıldır kat sayıdan çıkarıldığı için milli gelirde refah fayı verilmemesidir. Tüfe ye mahkûm edilmiştir.

Maaş katsayısı uygulanırken İşçi ve Bağ-Kur emeklilerinin taban aylığı asgari ücretin iki katı idi 2005 yılından itibaren taban aylık düşerek devam etmiş bu gün asgari ücretin %45’ ine düşmüştür. Memur emeklisine uygulanan katsayı İşçi ve Bağ-Kur emeklisine uygulanmamakta bu gün memure verilen % 2,5 enflasyon farkı İşçi ve Bağ-Kur emeklilerine verilmemiştir. Memur emeklisinin taban aylığı hiçbir zaman asgari aylığın altına düşmemiştir. Nedeni ise artışlarını katsayı, gösterge sistemiyle almalarıdır.

Bu ayrımcılık kaldırılmalıdır, Türkiye büyüyorsa işçi ve Bağ-Kur emeklisi de payını almalı emekliler arasında ayrıcalık yapmamalıdır.

 

Ziyaretçiler

Bugün: 105 | Dün: 290 | Toplam: 278926
Tüm Hakları Saklıdır. © 2014 - 2024 | Tüm Hakları Saklıdır.