Başkanlarımızdan

YUNUS ATİKTÜRK

II. BAŞKAN

İKTİDAR MUHALEFET KAPIŞIYOR,

EMEKLİ GEÇİM İÇİN SAVAŞIYOR

Yine bir genel kurulu başarıyla atlattık, kalpler kırılmadı, gönüller huzurlu, bizlere vermiş olduğunuz yetki ve güvenden dolayı tüm başkanlara delegelere ve buralarda olmamızın sebebi olan emekli üyelerimize teşekkürlerimi iletmek istedim. Ben bu sayıda genel kuruldan ve yaptıklarımızdan bahsetmek istemiyorum. Ben bu sefer kim ne yapıyor da emeklim nasıl zarar görüyor demek istiyorum. Ülke bir seçime giderken iktidar ve muhalefetin kavgası arasında kalmış emekli işçi, memur, serbest meslek sahibi esnaf sanatkâr ve yaşamak için mücadele veren bizlere neler olacak biz bu kavganın neresindeyiz? Meydanlarda mı, sandıklarda mıyız? Bizler Ekmek kavgamız için sandıklarda olacağız.

İnanç temelinde kurulmuş sosyal ve ekonomik gücü büyümüş kuruluşlar diğer tarafta bu çekişmeden menfaat elde etmek isteyen bazı kişiler ve ezilen dar gelirli emekliler. Vatandaşlar tartışmalar büyüdükçe işler içinden çıkılmaz haller alıyor, çirkinleşiyor. Bizim uğruna ömür harcadığımız inanç ve ülke değerleri ayaklar altına alınmaya devam ediliyor. Örgütler ve teşkilatlanmalar yok onu çökerttik yok bunu kaldırdık derken hak, hukuk ve adalet yargı birbirine girmiş, kanunlar yönetmelikler havada uçuşurken benim ülkeme neler oluyor hiç bizim vatandaşımıza neler oluyor diye düşündünüz mü? Ben söyleyeyim: Bu ülke sizin çekişmelerinizden zarar görüyor ve vatandaş oyları ve inançları için sömürülmekten bıktı. Yeter artık. Bu ülkedeki rant ve makam kavgaları yüzünden ezilen her zaman vatandaş oldu. İstikrarsız bir ülkeden kaçan ekonomik yatırımlarla birlikte dövizin hızlı artması borsadaki istikrarsızlık ve her seferinde faizleri düşürmek için merkez bankasının müdahalesinin faturasını ödeyen hep aynı, ne siyasiler ne cemaatler, sıkıntıyı çeken faturayı ödeyenler hep aynı benim güzel ülkemin güzel insanları.

Piyasalar durma noktasına geldi, üretim azaldı Türk Lirası Dolar karşısında değer kaybetmeye devam ediyor, faizler yükseldi benzine güç yetmiyor ve tüm bunların karşısında eriyip giden maaşlar ve daha az ve dengesiz beslenen geleceğimizin emanetçisi gençler maddi olanakları azaldıkça, sosyallikten uzaklaşan, araştıramayan üretemeyen bir toplum haline geldi.

En çok zarar görense tabi ki benim emeklim enflasyonun altındaki maaş zamları ile eriyip giden maaşları sağlık giderlerinden sonra açlık sınırının altında yaşamaya çalışan emeklim. Bu sözüm bu ülkeyi yönetenlere yöneteceklere ve bu ülke ve bu ülke vatandaşları üzerinden makam ve rant elde etmek isteyenlere; bu millet sizi görüyor ve biliyor ne inançlarıyla nede oylarıyla sizlerin kavgasına ortak olmak istemiyor, refah istiyor, istikrar istiyor kendi ülkesinde kimseye muhtaç olmadan yaşamak istiyor.

NACİ ŞAHİN

 GENEL SEKRETER

26 Kasım 2016 da 12. Olağan Genel kurulumuzu yaptık. Olaysız ve demokratik bir şekilde biten genel kurulumuzda üye katılımımızın üst düzeyde olması ve salonların almaması bizi hayli gururlandırdı ve bir o kadarda sorumluluk duygularımızı artırdı. Çünkü emekli arkadaşlarımızın dernekten beklentileri var talepleri var yapılan çalışmalarımızı ve yapacaklarımızı duymaya ihtiyaçları var.

Kurulduğu günden günümüze kadar dur durak bilmeyen genel merkezimiz ve şubelerimiz bundan sonrada durmaksızın çalışmalarına devam edecek ve 11 milyon emeklinin daha iyi koşullarda hayatını idame ettirmesi için yapılması gereken her türlü çalışmayı ve gayreti göstermeye devam edecektir.

Değerli mesai ve emekli arkadaşlarım 2003 yılından bu yana Van şube başkanlığını yapmakta iken genel başkanımız Satılmış Çalışkan’ın çağrısı üzerine 12. Olağan Genel Kurulumuzda genel merkezde genel sekreterlik görevine getirildim. Bu görevi layıkı ile yapmaya inanıyorum bizler burada 11 milyon emeklinin hak arayışı için çabalıyoruz bu bayrağı bize uygun gören başta genel başkanımız olmak üzere tüm şube başkanlarımıza ve genel kurulumuzda yönetimi onaylayan tüm delege arkadaşlarımıza teşekkürlerimizi bildirmek istiyorum.

Takdir edersiniz ki ülkemizin içinde bulunduğu durum  hem ülkemizi hem de vatandaşlarımızı zor koşullar altında yaşamaya ve hep birlikte tek yürek olarak bayrağımızı egemenliğimizi ve demokrasimizi korumamız gerektiğini bir kez daha ortaya koymuştur. Bizler bu koşullar altında dahi emeklimizin haklarını savunmak için buradayız ve görevimizi yerine getireceğimizden hiç şüpheniz olmasın. Görevim gereğince derneğimizle hükümetimiz arasında köprüler kurup sorun ve taleplerimizi her platformda dile getireceğiz dile getirmekle kalmayıp her türlü kanunlardan yararlanıp hak arayışlarımızı sürdüreceğiz .

Biz bu ülke için emeğini, alın terini, gençliğini harcamış insanlarız çabamız refah içerisinde yaşama hakkımızdır ve bugün de bu ülke için emeğini, alın terini, gençliğini harcayan günümüzün emekçisi geleceğin emeklileri için hak edecekleri refahı da sunmaktır. Bizim mücadelemiz günü kurtarmak değil bizden sonra bu bayrağı devralacak arkadaşlarımızın da önünü açmaktır.

Sözlerimi sonlandırırken terörü lanetliyor ve buna seyirci kalan ve destekleyen başta Avrupa olmak üzere tüm ülkeleri ve insanları kınıyorum huzurlu bir Türkiye ve huzurlu bir dünya dileklerimle.

ALİ SELÇUK

GENEL MALİ SEKRETER

GERÇEK DOSTLUK

Dost iyi günde kötü günde aramaya gerek duymadığın her zaman yanı başında olan ve seni hiç terk etmeyen dost.

Bir felsefeci diyor ki bir dostun var mı iyisin iki dostun var mı şanslısın üç dostun var mı kendini gözden geçir abartmışsın diyor.

Ben bu sözden şunu anlıyorum insan dostunun yanında olmak ister iyi gününde kötü gününde dostu çok olan kişi bunu başaramayabilir o zaman dostunu ihmal edersin ki dostlukta ihmal mazeret olmaz.

İnsanların çok değerli kadim arkadaşlıkları olabilir çok fazla da olabilir ne mutlu ki o insan hiç yalnız kalmaz ve her zaman etrafında onun için güzeli isteyen doğruyu düşünen insanlar olur ama onun için üzülen dostu olmayabilir.

Ne demiş Aşık Veysel Karani “Dost dost diye nicesine sarıldım benim sadık yârim kara topraktır” herkesten dost olmaz herkes aynı düzeyde sevilmez.

Biz insanlar hep dünya gözü ile dost aradık kendimize sevgili aradık ama çoğunlukla gerçek dostu gerçek sevgiliyi unuttuk yada ihmal ettik. İnsanların her daim mutlu olması için bize yol gösteren peygamber efendimizin gösterdiği yolda Allah dostu olmayı unuttuk. Dünya meşakkatlerine dalıp gittik ve gerçek sevgiliye gerçek dosta dosta olmayan insanları kendimize dost bildik mi Allah bizi affetsin.

Dostluk; Unutulmayacak kadar güzel ve sadece ender insanlar yaşanacak kadar özeldir.

Biz bu dünyanın sahibi olmayan insanlar iyilik, doğruluk ve dürüstlük ilkesi üzerine kurduğumuz dostluk, arkadaşlık ve kardeşliklerimizle gerçek zenginliklere ulaşabiliriz.

Tüm arkadaşlarımızın Allah(cc) dostluğunu kazanması dileklerimle kalın salıcakla.

MUSTAFA SARIOĞLU

 GNL. EĞT. VE TEŞ. SEKRETERİ

26.11.2016 tarihinde gerçekleştirdiğimiz Derneğimiz 12.Olağan Genel Kurulunda Genel Merkez Teşkilat ve Eğitim Sekreterliği görevine seçilmiş bulunuyorum.

Beni bu göreve layık gören ve benimle çalışmak isteyen; en başta Sayın Genel Başkanımız Satılmış Çalışkan’a ve Genel Merkez Yönetim Kurulu arkadaşlarıma teşekkür ediyorum.

12.Olağan Genel Kurulda hazır bulunup şahsımı Genel Merkez Yönetim Kurulu üyeliğine önerge vererek ve yapılan seçimde oy veren tüm delege arkadaşlarıma teşekkür ediyor saygılar sunuyorum.

Tüm İşçi Emeklileri Dul ve Yetimleri Derneği camiası olarak hiç kuşkunuz olmasın ki; seçildiğim bu onurlu görevim süresince bütün gücümle mücadele edeceğim.

Derneğimizin daha iyi seviyelere gelmesi için Başta Sayın Genel Başkanım Satılmış Çalışkan’ın vereceği görevler ve diğer Yönetim Kurulu üyelerimizle omuz omuza üyelerimizin sorunlarını çözümü için mücadele edeceğiz.

Bu mücadele meşru zemin ve platformlarda  olmak zorundadır. Özelde Ülkemizde yaklaşık 10 milyon emeklinin derneğimizde örgütlenerek sorunların dernek organları vasıtasıyla Genel Başkanımıza ulaşması ve Yönetim Kurulumuzda müzakere edilerek, çözüm yolu planlanmalıdır. Bu sorunlar genel olarak direk olarak ilgili bakanlık veya hükümete sunulmalıdır. Daha sonra sorunun kamuoyu gündemine yükselmesi sayesinde kamuoyu desteği sağlanmalıdır. Kamuoyu desteği Ülkemizi yönetenler üzerinde kamuoyu baskısı oluşturacağından sorunun çözümüne eğileceklerdir. 

Sivil toplum kuruluşlarında örgütlenmenin temel gayesi  zaten kamuoyu oluşturmak suretiyle meramını yönetenlere iletmektir.

Eğer emeklilerimiz derneğimizde örgütlenmiş olmasalar seslerini asla duyuramazlar.

2002 yılında seçildiğim Tüm İşçi Emekliler Dul ve  Yetimleri Derneği Zonguldak Şube Başkanlığın görevim süresinde zaman zaman emekli üyelerimizle belli orta noktalarda toplantılarda emeklilerimizin sorunlarını dinleyip sorunları tespit ettik. Bu sorunları yazılı olarak gerek yöre milletvekillerine ve gerekse Mülki idareye ilettik. Daha sonra basın açıklamaları ile sorunlarımızı kamuoyu ile paylaştık.

Aynı zamanda bu çalışmalarımızı Genel Başkanımızın direktifleri ve bilgisi dahilinde yaptık. Eğer sorunlar geneli ilgilendiriyorsa Genel Başkanımız konuyu Hükümet Yetkilileriyle görüşerek çözümü için mücadele edilmiştir.

Emekli Derneği olarak; işçi emeklilerinin, eski emekli yeni emekli ayrımı veya 2000 yılı öncesi ve sonrası emekliler olarak maaşlarındaki farklılığın düzeltilmesini talep ediyoruz. Bu şekilde ortaya çıkan farklılıklar dönemlerdeki yasalardaki farklı uygulamalar meydana gelmiştir.

Tüm emeklilerin maaşlarını temel belirleyen esaslardan olarak, SGK pirim gün sayısı ve çalışırken elde ettiği SGK primine esas kazançları üzerinden ödediği SGK pirimi ve hizmet esas alınmasının mücadelesini veriyoruz. Bu mücadelemiz her emeklinin ödediği pirim gün sayısı ve pirime esas kazançları kadar emekli maaşı alana kadar sürecektir.

Tüm İşçi Emeklileri Dul ve Yetimleri Derneği olarak Hükümetin emeklilere uygun ödeme şartlarında TOKİ yapımı daire sahibi yapılması konusunu da takip ediyoruz.

Hükümet nezdinde takip etmekteyiz.